1990’ların başından beri Shakespeare’in sonelerini bestelemekteyim. Shakespeare hayatı boyunca 154 adet Sone yazmış. Bu şiirler 14 mısradan oluşuyorlar ve belli bir uyak ve ölçüye sadık kalıyorlar, şair hünerini aslında şiirin özetini yaptığı son iki mısrafa gösteriyor. Sonelerin büyük bir çoğunluğu aşk üzerine. Hatta rivayete göre 1-128 numaraları soneleri arasındaki şiirleri bir erkeğe ithaf etmiş. Sonrası da bir kadına adanmış. Son iki sone de mitolojik hikayeleri içeriyorlar.
1998 yılında ilk kez Shakespeare sonelerini seyirciyle Robert Kolej’de Suna Kıraç Hall’un önünde bulunan 150 kişilik mini açıkhava tiyatrosunda buluşturma şerefine eriştim. O zamanlar 8 solist (ben de dahil) birinci yarıda bir ikincisinde bir tane daha olmak üzere 2’şer soneyi a cappela olarak (enstrüman olmadan) sunmuştuk. Aynı zamanda aralara çok yetenekli dansçı ve tiyatrocu arkadaşlarımızın da yine ilgili soneye bağlanan katkılarını serpiştirerek duble performanslar yaratmıştık. Yani bir tiyatrocu 18 numaralı soneyi Türkçe oynarken bir solist hemen arkasından orijinal dilindeki besteyi seslendiriyordu.
Sonra zaman geçti ve 2016 yılı Shakespeare’in 400. Ölüm Yıldönümü olarak anılmaya başladı. Tam o dönemde eşimin beni tanıştırdığı Üsküdar SEV Okulları’nın Piyano Öğretmeni ve aynı zamanda aranjör olan Oğuz Kasap ile harika bir birliktelik ve uyum sağlayarak 10 tane sone bestemi seyirciye sunmaya başladık. O zamandan bu yana 19 konser verdik. Bunları fotoğrafları ve basında yer alan bilgileri aşağıdadır. Yakın gelecekte de konserlerimiz devam etmektedir.