Önce kötü haberle başlayalım: “Kimse fethedilemez değildir. İnsan davranışlarının yüzde doksan dokuzu mantıksızdır.” Eyvah! Yandık o halde. O halde nasıl baş edeceğiz birbirimizle, hatta kendimizle!? Şimdi de iyi habere bakalım: David J. Lieberman ise AKLINDAKİNİ OKUYABİLİRİM! adlı kitabında yüreğimize su serpiyor. Bize karşımıza çıkabilecek bir çok durumda karşımızdaki kişiyi nasıl yönlendirebileceğimiz konusunda taktikler veriyor. Bu adeta Sun Tzu’nun “Savaş Sanatı” kitabının modern ve daha kişisel bir versiyonu. Mesela kitaptan bir örnek: “Bernard dişlerini beyazlatmıştır ve herkes ona on yaş daha genç göründüğünü söylemektedir. Dolayısıyla, yeni bir projeyi kabul etmekte veya daha önce direndiği bir fikrin arkasına geçmekte daha istekli davranacaktır.” Sigmund Freud’un dediği gibi, ‘’Birisi bana fiziki olarak saldırırsa kendimi en azından savunmaya çalışabilirim ancak karşımdaki kişi beni överse işte o zaman yandım demektir, tamamen savunmasızım.’’ O halde karşımızdaki insanların bize olan davranışlarında ‘insancıllığı’ aramalı, empati kurmalı ve insanları ‘içtenlik’ ölçümlerine tabi tutmalıyız.
