SEDA YILMAZ GİYSİLER NE ANLATIR
_Ah haftaya olan davete ne giyeceğime bir türlü karar veremiyorum?? Ben ne yapacağım teyzeciğim? Rezil olacağım!!
_Amma yaptın be yeğen, alt tarafı bir düğün daveti, gören de kendi düğünün olduğunu zanneder, değer mi bu kadar strese?
_Teyzeciğim, öyle deme, bak Hakan da davetli. Beni beğenmezse ne yaparım sonra!
_Hah şimdi anladım yeğenim, o zaman işin rengi değişti. Bak, en güzeli şık bir mini elbise giy, senin var ya pembe bir abiyen, o nasıl olur? Eskiler derlermiş ya, mini etek gençliğin sembolü diye. (S.80)
_Aman olur mu teyzeciğim o çok mini, hem Hakan rahatsız olur, beni nasıl sahipleneceğini bilemez hem de düğün sahiplerine ayıp olabilir. Yok olmaz onu giyemem. (S.15)
_Peki peki dur bi düşünelim o kadar elbisen var, birini uydururuz elbet. Halbuki o pembe elbiseyle ne de hoş duracaktın, Allah için.
_Teyzeciğim düğünde Ayla bir gelin olarak gecenin en güzel kadını olmak isteyecek, olmasa da en azından hayal edecek. E şimdi ben ondan daha fazla dikkat çekersem bu Versace’nin podyumların önüne en dikkat çekici kadınları sürmesi gibi bir şey oluyor ki kendi itibarım için pek akıl karı olmaz. (S.20)
_Peki güzelim, şu bej olan abiyen nasıl?
_Ah bak o olur, etek boyu da iyi onun. Hatta dekoltesi de çok hafif. Aslan teyzeciğim, bana en iyi elbiseyi yine sen buldun, bin yaşa e mi!
_Yine de sanki Hakan seni daha da çekici bulsa iyi olmaz mıydı gülüm?
_Yok teyze, zaten ‘’Kadın ve giysi, beraberce kadınlığı yaratmışlar.’’ Ben de bunu abartarak çocuğun başını iyicene döndürmeyeyim. Dişiliğimden önce kalbimle ilgilensin o. (S.29)
_Ay sen de haklısın yeğenim. Ah o geçmişte giydiğimiz korseleri hatırlıyorum da, erkekler bizi fit görsünler diye nefes darlığı çekenlerimiz olurdu.
_Ya değil mi teyzeciğim sonra da Herminie Cadolle korsede inovasyon yaparak erkekleri daha daha heyecanlandıracak sütyeni yaratmış. İronik değil mi, sütyen fiziki olarak yüreklerimize daha yakın ama bu sefer erkekleri kalplerimize duygusal değil de fiziki baktırmak zorunda bıraktık. (S.32)
_Üstelik bunun kadınlara bence faydadan çok zararı oldu, zekamız ve kültürümüzden ziyade dış görünüşümüze önem vermemize sebep oldu tüm bu moda inovasyonları. (S.43-44)
_Yaa evet, Kate Moss’un o ‘hastalıklı’ cümlesini hatırlıyor musun ayol: ‘’Hiçbir şeyin tadı, zayıflığın verdiği hissin yerini tutamaz.’’ (S.45)
_Korkunç! Peki topuklu olarak ne düşünüyorsun. _Valla teyzeciğim statü meraklısı değilim, orta boy bir şey işimi görür. (S.58)
_Yeğenim birden 19. Yüzyılın fransız feminist yazarı George Sand aklıma geldi, onun gibi pantolon giyseydin düğüne, Hakan’cığın herhalde büyük hayalkırıklığına uğrardı. (S.70)
_Yok teyzeciğim, o kadar da değil. Ben sevdiğim erkek tarafından beğenilmek de istiyorum dişi bulunmak da. Beni hem beynim hem vücudum için sevmesinde hiçbir sakınca yok ki.
_Haklısın yeğenim, Bauman’ın dediği gibi ‘Mutlu olma umudunu kaybetmediğimiz müddetçe mutluyuzdur’. Bu durumda Hakan ile yeni kitapları, sinema filmlerini tartıştığınız kadar alışveriş yapacağın yeni elbiseler üzerinde de fikir yürütmelisiniz. İyi bir ilişki yenilikleri paylaşarak ancak uzun vadeli olabilir. (S.74)
_İnsanın sosyolog bir teyzesi olması da bir ayrıcalık, aklınla bin yaşa teyzeciğim! O halde akşama bir de güzel süslendim mi tamamdır. Kendime olan saygınlığım olacak, sade ama şık bir elbiseyle gelinin yakın arkadaşlarından biri olarak yanında yerimi alacağım, hem sevdiğim adam da karşımda beni izlediğinde dikkati bana çevrilecek kadar güzel olacağım hem de kalbime ve beynime hitap edebilecek kadar konsantrasyonunu elimde tutabileceğim. Var mı benden mutlusu!!
