Standart Yazılar

Kitap Tanıtım Yazısı: Yazmak Üzerine Notlar, Jules Renard

Hoca diyor ki size, ‘’Beyefendi bugün ilk dalışınız, o yüzden 5 metreden daha derine inmeyeceğiz, ancak hani baktık ki gerçekten tüpü iyi kullanıyorsunuz ve hevesinizi de vücut hareketlerinizden daha net algılıyoruz o zaman en fazla 10 metreye kadar da inebiliriz.’’ Siz de heyecanla başınızı sallıyorsunuz, zaten suya bir girin de başka bir şey istemiyorsunuz. Ve hooop cumburlop! Sudasınız…turkuaz rengin altına doğru yanınızda dalgıç hocanızla inmeye başlıyorsunuz. İşte Renard’ın kitabı ‘’Yazmak Üzerine Notlar’’ ı okumak böyle bir şey. Önce 5 metreye iniyorsunuz ve içinizden biraz daha mı insem acaba gibi bir his geçiyor, hemen hocaya dönüp baş parmağınızı kaldırıp yukarı doğru sallayarak ‘Biraz daha, biraz daha’ işareti veriyorsunuz. Sonra hoop 10 metre, son bir bakıyorsunuz ki bu da yetmemiş. 

İşte ben bu kitabı okumaya başladığımda bir 50 metreye kadar dalmışımdır herhalde. Renard’ın yazarlıkla ilgili fikirleri gittikçe daha derinleşti, ilginçleşti, bilgi verir, açı açar hale geldi. 

Renard soruyor, sorguluyor, sorgulatıyor: Bir yazar nasıl yazacak, etkilenimlerini nasıl aktaracak, deneyimlerini nasıl yönlendirecek, kendini nasıl disipline edecek, kendisini nasıl bulacak, düşlerini nasıl aksettirecek, gerçeği nasıl araştıracak, nasıl çalışacak, nasıl yaratacak? Bunları günlük havasında veriyor. 

Bakın mesela: 

‘’İroni insanlığın edebidir.’’ 

Edep öğreten yazarlarımıza şükranlarımızla…

Veya: 

‘’Hem uzun, hem de güç olan şey, gereken ruh haline bürünebilmek, yazılacak şeyin ortamını yaratabilmektir.’’ 

Geçen hafta vermiş olduğum TEDxİELEV konuşmamda ‘Karizmatik İkilem’i anlatırken Büyük İskender’in Bucaphelus isimli kısrak ile olan macerasını aktarırken hem Büyük İskender’in hem de bu görkemli kısrağın ruh haline bürünmeliydim, ne yaptım biliyor musunuz? Bir tane ata binme dersi aldım Maslak Sipahi Kulübü’nde. Bir atı nasıl yürütebileceğimi ve onu hangi sesleri çıkartarak rahatlatabileceğimi bilmeliydim. O bir tane dersin bana ne kadar çok faydası olduğunu tasavvur edemezsiniz. Adeta sahnedeyken atı yanımda hissettim. 

Bir de: 

‘’Okumalarınızın her biri filizlenen bir tohum bırakır ardında.’’ Ne güzel ifade etmiş. Benliğimizde ne çok sayıda tohum var, değil mi? İçimiz adeta milli bir park gibi. 

Ya da, 

‘’Çalışırken işin güç yanı beynin küçük lambasını yakabilmektir. Sonrasında, o kendi kendine yanar.’’ 

Demek ki sürekli çalışmalıyız, ta ki minik lambalar yanana kadar…belki çok çok çalışırsak kendi içimizde bir jeneratör de oluşturabiliriz :)) 

Bu kitabı okumanızı öneririm. 

Load More Related Articles
Load More By Alper Almelek
Load More In Standart Yazılar

Yanıtla

Your email address will not be published.Gerekli alanlar işaretlenmiştir. *

Check Also

Kitap Tanıtım Yazısı: Sputnik Sevgilim, Haruki Murakami

ŞU, BU’na aşık, BU, ŞU’yu arkadaşça çok çok ...

FORMÜLÜM


Alper Almelek 1971’de dünyanın en güzel şehri olarak nitelediği İstanbul’da doğmuştur. University of Southern Maine ve Sonoma State University’de Siyasal Bilimler ve Müzik eğitimi (Opera Şarkıcılığı ve Piyano) görmüştür. 1995’te yurda dönüşü ertesinde 11 yıl boyunca aile işinde çalıştıktan sonra Siegwerk Corporation’ın Türkiye Genel Müdürü...
DEVAMINI OKU

TESTLER

KİTAP İNDEKSİ

INSTAGRAM KÖŞESİ

Instagram has returned invalid data.

İŞ’TE KAHKAHA