Bilgi/Yazarlık

“Romanlarda kullanabiliriz bu duyguları. Ama zaten romanlarda kullandığımız şeyler gerçek yaşamda kullanmadığımız şeyler değil midir?” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s102)]

“Yazarlar romanlarında, öykülerinde çoğu zaman toplumda belirgin özellikleri olan tipleri ele almaya ve onları canlı, sanat değeri olacak biçimde anlatmaya çalışır. Değişik özellikleri olan bu çeşit tiplere toplumda sık rastlanmaz ama, aslından bunlar gerçeğin kendinden de gerçektir. Örneğin Podkolyosin kendine özgü, hatta abartılı bir karakterdir belki, ama asla uydurma değildir. Kafası çalışan çok kişi Gogol’ün Podkolyosin’ini öğrendikten hemen sonra, iyi yürekli tanıdıklarının, dostlarının yüzlercesinin Podkolyosin’e korkunç derecede benzediğini düşünmeye başlar.”
[AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.538)]

“Bu romancı özelliği olmayan, tam anlamıyla ‘sıradan’ insanları ne yapacak, hiç değilse biraz ilginç göstermek için eserlerinde okuyucunun karşısına ne diye çıkaracak onları?”
[AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.583-584)]

“Duygu ve duyarlıkları, okuyan veya dinleyenlerin içinde benzer duygu ve duyarlıklar oluşturacak şekilde sözle ya da yazıyla ifade edilmiş konuşmalara dönüştürmek büyük bir görev. Asil bir görev.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s140)]

“Bütün kapılar kapalıysa büyük yazarlar nasıl ortaya çıkıyor? İmkansızı başararak çıkıyorlar. Öylesine parlak, öylesine olağanüstü eserler oraya koyuyorlar ki onlara karşı çıkanları küle çeviriyorlar. Mucize kabili geliyor, binde bir ihtimali gerçekleştiriyorlar.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s308)]

“Yazın sanatı tutkularla ve zihinle doğrudan doğruya haşır neşirdir.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s77)]

‘’Hemingway de en hızlı devam edeceği noktada ara verirmiş yazmaya.’’ [AAKA-518: Zülfü Livaneli-Serenad, Doğan Kitap-Mart 2011, (s.102)]

“Sonra büyük bir ihtişamla o büyük fikir geldi aklına. Yazacaktı. Gördüğünü dünyaya gösteren bir göz, duyduğunu aleme duyuran bir kulak, hissettiğini insanlara duyumsatan bir kalp olacaktı.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s89)]

“Martin ayrıntıları değil bütünü görmüştü; bir de o dünyaya nasıl hakim olacağını. Yazarak! Bu düşünce bir alev gibi girmişti içine.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s89)]

“Kütüphanede bulduğu etkili yazma sanatını anlatan bir kitaptan paragraf ve imla işareti denilen şeyler olduğunu öğrendi.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s90)]

“Kelimeler sanki kaleminin ucunda dökülüveriyordu.”
[AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s92)]

“Ama unutmayın ki yazma gücüm olduğunu hissediyorum; nasıl olduğunu açıklayamam, sadece içimde olduğunu biliyorum.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s96)]

“İşte buydu! Sırrı ucundan yakalamıştı. Büyük yazarların, usta şairlerin yaptığı da aynen buydu işte. Onların birer dev haline gelmelerinin nedeni de aynı şeydi. Düşündüklerini, hissettiklerini ve gördüklerini nasıl ifade edebileceklerini biliyorlardı.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s104)]

“Kendini ifade etmenin sırrını, kelimeleri uysal hizmetkarlar haline getirmenin yöntemini, onları bir araya getirerek tek tek sahip olduklarından daha fazla anlam ifade edecek şekilde birbirine bağlamanın yolunu keşfetmiş olanlar vardı. O sırrın kendine şöyle bir görünüp geçmesiyle içinde derin heyecanlar hissetti.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s104)]

“Asıl dünya onun kafasının içindeydi ve yazdığı hikayeler, birçok parça halinde zihninden çıkan gerçeklikti.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s108)]

Kaleminden sanki hikaye akıyor, kolay şiir tarzlarına (bunları dergilerde görmüştü.)” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s111)]

“Kalemi elime ilk aldığımda kendimin bile doğru dürüst anlayıp değerlendiremediğim birkaç önemsiz tecrübem dışında yazacak bir şeyim yoktu. Doğru dürüst fikrim yoktu. Gerçekten öyle. Düşünebileceğim kelimelerim bile yoktu. Deneyimlerimse anlam kazanmamış bir sürü görüntüden ibaretti. Bilgilendikçe, kelime haznemi geliştirdikçe, o deneyimlerimde görüntüleri aşan şeyler olduğunu gördüm.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s216)]

“Epistula non erubescit.”  (Mektubun yüzü kızarmaz!) [Cicero, Epistulae ad Familiares]

Load More Related Articles
Load More By Alper Almelek
  • Genel Kültür (Bilgi)

    BİLGİ / GİRİŞ YAZISI / İNDEKS / KAYNAKÇA

    GİRİŞ YAZISI: Bilgi çağımızın en değerli varlığı ve artık bilgiye ulaşmak hem kolay hem de zor. Arama motorlarına bir bilgi sorduğunuzda ...
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Acı

    “Çağımızın acıya karşı gösterdiği yakınlıkta son derece hastalıklı bir şeyler var.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s57)]
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Acı Çekmek

    ‘’Fyodor Dostoyevski, insanın ancak acı çekerek olgunlaşacağını söyler.’’ [AAKA-518: Zülfü Livaneli-Serenad, Doğan Kitap-Mart 2011,(s.55)]
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Acımak

    “Acıma duygusu bütün insanlığın başlıca ve belki de tek yasasıdır.” [AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.292)]  
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Ağlamak

    “Ah, o gözyaşları, o tatlı çöküntü ve o mutlu eriyip gidiş! Duygular dalga dalga kabardığında bir an hıçkırmak bile düşünceleri yansıtan ...
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Ahlak

    “Çağdaş ahlak çağın ölçüsünü benimsemekten ibarettir. Bence herhangi bir kültürlü kişinin yaşadığı çağın ölçüsünü benimsemesi en kabasından bir ahlaksızlıktır.” [AAKA-939: Oscar ...
Load More In Genel Kültür (Bilgi)

Yanıtla

Your email address will not be published.Gerekli alanlar işaretlenmiştir. *

Check Also

Kitap Tanıtım Yazısı: Sputnik Sevgilim, Haruki Murakami

ŞU, BU’na aşık, BU, ŞU’yu arkadaşça çok çok ...

FORMÜLÜM


Alper Almelek 1971’de dünyanın en güzel şehri olarak nitelediği İstanbul’da doğmuştur. University of Southern Maine ve Sonoma State University’de Siyasal Bilimler ve Müzik eğitimi (Opera Şarkıcılığı ve Piyano) görmüştür. 1995’te yurda dönüşü ertesinde 11 yıl boyunca aile işinde çalıştıktan sonra Siegwerk Corporation’ın Türkiye Genel Müdürü...
DEVAMINI OKU

TESTLER

KİTAP İNDEKSİ

INSTAGRAM KÖŞESİ

Instagram has returned invalid data.

İŞ’TE KAHKAHA