Herkese iyi Pazarlar!
Kendimizi geliştirmenin bir yolu da olabildiğince farklı perspektifleri görebilmek, algılayabilmek ve bunu hem kendi içimizde değerlendirip hem de etrafımızda fikirlerine değer verdiğimiz kişilerle tartışmaktır. Yuval Noah Hariri bu açıdan insan beyninin gelişmesine çok yararlı bir yazar! Beyin hücrelerimiz arasında kurmamıza yardım ettiği bir çok köprüye asfalt döşüyor, hatta bizim için gidiş gelişli yol açıyor ve üstüne üstlük bir çok da şerit ekliyor. Sonra da karşımıza geçip trafik ışıklarıyla oynuyor ve bir yandan da bıyık altından gülümsüyor. Kim bilir belki arada bir çok ciddi olmayan kazalar yapmamıza da sebep olabilir. Ama hepsi yararımıza!
İlk kitabı, (Sapiens) enfes bir sentezdi; ikincisi (Homo Deus) çok çarpıcıydı; bu yeni bitirdiğim üçüncüsü ise bir çok sorgulayıcı derslerle/sorularla dolu. Gerçi en çok da bu kitabını okurken zorlansam da bazı yerlerinin etkisi halen devam ediyor.
Kitabın içindeki sallayan mesajlardan biri:
“…insan beyninin biyokimyasal algoritmalarının hiç de mükemmel olmadığı ortaya çıktı. Bunlar şehrin keşmekeşine değil Afrika savanasına adapte olmuş, kestirmelere ve kısa yollara başvuran köhne devreler. İyi şoförlerin, bankacıların ve avukatların da kimi zaman hata yapmasına şaşmamak gerek. Bu demek oluyor ki yapay zeka, “sezgi” gerektirdiği varsayılan işlerde bile insanlara üstün gelebilir.”
Kitabı okumanızı öneririm.