“Ali, Akdeniz’in ay ışığı içinde ayışığı olup gitmişti.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.41)]
“Savaşsız geçen bir ayın bir başka eğlencesi de geceleri denizin parlaması idi. Akdeniz o mevsimde her zaman parlardı; fakat o yıl bir değil, bin parlamaya koyulmuştu.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.92)]
“Uluç Ali’ye apaydın denizi göstererek ‘İşte oğlum, bunun için Araplar bu denize Bahri Sefid, yani Türkçede Akdeniz dediler’dedi.”
[AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.93)]
“Yaz mevsiminde Akdeniz’in çok yerinde olduğu gibi burada da rüzgar, hafif hafif karadan esiyordu.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.216)]
“Ertesi günü, Akdeniz’in cehennem gibi kaynayan bir eyyam-ı bahur günüydü.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.224)]
“Bütün Akdeniz, ay ışığında gümüş bir çarşaf gibi ışıldıyordu.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.270)]
“Mavi Akdeniz doğuya doğru uçuşan bembeyaz dev kelebeklerle süslenmişti.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.308)]
“Bu karaların eteklerinde deniz mavi ve berrak usul usul fısıldamakta idi. Yıl 1538 ve Akdeniz’in en güzel mevsimi eylül ayıdır.”
[AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.329)]
“Akdeniz’in her köşesinin iklimini, mevsimine, gününe ve hatta saatine göre esecek rüzgarları –pek az buçuk bir yanlışlıkla- bilen Barbaros..” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.330)]
“Kızın gülümseyişi Akdeniz güneşi gibi sıcaktı.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.348)]
“Akdeniz’in o fırtınalar imparatoru keşişleme fırtınası güney doğudan sağnak sağnak esmeye koyuldu.” [AAKA-796: Halikarnas Balıkçısı-Uluç Reis 2011,(s.405)]