“Ayrıca aklı da nadasa bırakılmış toprak gibiydi. Kitaplardaki soyut düşünceler açısından bütün hayatı boyunca süren bir nadastı bu, ama artık ekim yapmanın vakti gelmişti. Daha önce hiç çalışmadığı için yorulmak nedir bilmeyen zihni, şimdi kitaplardaki en küçük bilgi kırıntısını bile sünger gibi emiyordu.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s65)]
“Meraklıydı ve öğrendiği her şey, hafızasının ayrı bir bölümüne arşivleniyordu. Bu sayede denizcilik konusunda devasa bir arşive sahip olmuştu.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s126)]
“Gözlemleyerek, çözerek ve öğrenilmesi gereken her şeye aşina olarak evrenin dar sokaklarında, sapa yollarında ve ormanlarında dolaşıyordu. Daha çok öğrendikçe evrene, hayata ve bütün bunların ortasında kendi hayatına daha çok hayran oluyordu.”
[AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s127)]
“Bir insanın ömrünün uzmanlaşmaya yetmeyeceği kadar çok konu var. Benim genel bilgiyi edinmem lazım.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s129)]
“Mektep, insanı adam etmez. Adam olma yollarını gösterir… Marifet mektepten sonrasını başarmakta…” [Kemal Tahir, Bir Mülkiyet Kalesi]
“Homines, dum docent, discunt.” (İnsanlar öğretirken, öğrenirler!) [Seneca, Epistulae]
“Uomo non educato dal dolore rimane sempre bambino.” (Acı çekerek eğitim görmeyen insan, her zaman çocuk olarak kalır!) [Thomas Mann, Buddenbrooklar]
“Qui docet, discit.” (Öğreten kişi, öğrenir) [Navarro & Karlins, Beden Dili]