“İnsan toplulukları zıt dinamiklerle işler. Son tahlilde herkes yana yakıla popülerlik peşinde olsa da popüler olmayan, içekapanık birine duyulan genel talep, popüler ve dışadönük birine yönelik genel talebi geçebilir. İçekapanık insanlar oksijen gibidir, etrafta olduklarında belli bir değerleri yoktur ama olmadıklarında acilen ihtiyaç duyulur varlıklarına.” [AAKA-821: Elif Şafak-Araf-Doğan Kitap 2010, (s72)]
“Sadece bir süreliğine aynı göz seviyesinde karşılaşmış, sonra ayrı yönlere doğru harekete geçmiş iki asansör gibiydiler.” [AAKA-821: Elif Şafak-Araf-Doğan Kitap 2010, (s260)]
“Çünkü çok sık böyle gelir insanlara, ortak yanlarının olmadığını sanırlar. Oysa çok ortak yanları vardır… insanların tembelliğinden, bir de birbirlerini nasıl görünüyorlarsa öyle değerlendirdiklerinden, onlarda başka bir şeyler bulamadıkları için oluyor bu…”
[AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.30-31)]
“İyilik tohumunuzu, ‘sadakanızı’ hangi biçimde olursa olsun, iyiliğinizi başka birine verirken, ona benliğinizin bir bölümünü vermiş ve onunkinin bir bölümünü kendinize almış oluyorsunuz. Karşılıklı olarak kişilikleriniz birbirine karışmaktadır.”
[AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.513)]