“Onunla konuşmak nefis bir kemanı çalmaya benziyordu. Çocuk yayın her dokunuşuna, her çekilişine ses veriyordu.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s52)]
“Ya sesi! Ömrümde böyle ses duymamıştım ki ben! İlkin çok yavaş çıkıyordu, insanın kulağına sanki tane tane dökülen, derin, yumuşacık notalar. Sonra biraz daha yükselince bir flüte benzedi ya da uzaktan duyulan bir obua sesine.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s69)]
“Sonradan zaman zaman bir kemanın başıboş ihtirasıyla çınladığı oldu.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s69)]
“Bu kişilerden keman gibi ses alıyor o. Tinselleştiriyor onları.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s106)]
“Görkemli senfonilerin ortasında bir yerde beliriveren, yumuşacık bir flüt sesini beklemek gibi bir eğilimim vardır.” (s.133) [AAKA-908: Buket Uzuner-Balık İzlerinin Sesi-Everest Yayınları-2012]