“Sözcükler, nesnelerin ve duyguların dünyasına bir düzen, bir standardizasyon getirir. Bu, ne maddi ne de manevi dünyada var olan bir standardizasyondur. Sözcükler, karşılıklı, birbirine bağımlı bir yaşamı desteklemek amacıyla iletişimi kolaylaştırmak için yarattığımız yapay kurgulardır…Birbirimizi anlayamayacağız korkusuyla, sözcükleri gereğinden çok fazla kullanıyoruz.” [Cehenneme Övgü, Gündelik Hayatta Totalitarizm, Gündüz Vassaf, İletişim Yayınları, 2018, s.35]
*Sözcükleri tam olarak anlamak gerekir. İşte sizler, sen de öbürü de “sonunda” diyorsunuz sık sık, yuvarlak bir laf. Oysa hiçbir şeyin sonu yoktur! (s.160-161) [Artamonovlar, Maksim Gorki, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017]
“Ruth’un söylediği kelimeleri telaffuz ettikçe kımıldaşıp oynayan o dudakların hareketini izlemek, ona müthiş zevk veriyordu.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s71)]
“Yani aslında aklımda başka kelimeler de var. Onları kitaplardan seçtim, ama dilim dönmüyo, bunun için de kullanmıyom.” Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.” [AAKA-1051: Jack London-Martin Eden, T.İş Bankası Yayınları-2014 (s74)]