“Yüz tavşandan bir at oluşturulamayacağı gibi, yüz kuşkudan da hiçbir zaman bir delil oluşturulamaz.” [AAKA-956: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski – Suç ve Ceza, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – 2012, (s.563)]
“Verilmiş sadakamız varmış.” [AAKA-956: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski – Suç ve Ceza, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – 2012, (s.385)]
“Birkaç tavşanın ardından koşan hiçbirini yakalayamaz.” [AAKA-956: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski – Suç ve Ceza, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – 2012, (s.182)]
“Ayağını yorganına göre uzat demişler.” [AAKA-956: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski – Suç ve Ceza, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – 2012, (s.50)]
“Suyunu içeceğin kuyuya tükürme.” [AAKA-956: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski – Suç ve Ceza, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – 2012, (s.35)]
“Ama önemli olan gözlerin sulanması değil, alışkanlığın o derin, demirden ritmidir, yıllar süren, hayat alışkanlıkları; gücün ta derine işlemiş darbesi.” [AAKA-1740: Güneş, Atını Sürüp Giden Kadın, D. H. Lawrence, Can Sanat Yayınları, 2016, (s.32)] “İnsanoğlu denen aşağılık yaratığın alışamayacağı hiçbir şey ...
“Çünkü insan yalan söylerken sık rastlanmayan veya inanılmaz, yani çok ters, hiç olmamış bir şey söylüyor ve bunu başarıyla anlatmak becerisini gösteriyorsa yalan çok daha inandırıcı oluyor.” [AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.348)] “Ama yine de Prens onun ...
“İlginç bir şekilde ne korku ne de yalnızlık duyuyordu. Gerçekten yalnızlık insanın çok susayıp canının çektiği soğuk bir su gibiydi. Ve tuhaf bir mululuk ona içinden güç veriyordu.” [AAKA-1741: Atını Sürüp Giden Kadın, Atını Sürüp Giden Kadın, D. H. Lawrence, Can ...
“O halde, kendi kendini yargılarsın sen de,” diye yanıt verdi kral. “En zoru budur. Kişinin kendi kendini yargılaması, başkalarını yargılamasından çok daha güçtür. Kendi kendini yargılamayı beceriyorsan, hakikaten bilge bir kişisin demektir.” [AAKA-921: Antoine de Saint-Exupery – Küçük Prens, Mavi ...
“Yaşlı insanlarda uzak geçmişi hatırlamakta pek sık görüldüğü gibi, belleği bir anda aydınlanmış, olayı en küçük ayrıntısına varana kadar hatırlamıştı.” [AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.309)] “Yaşlılıkta öğrenilenler aslında daha önce unutulanlardır.” (s.49) [AAKA-908: Buket Uzuner-Balık İzlerinin Sesi-Everest ...





