“İnsan toplulukları zıt dinamiklerle işler. Son tahlilde herkes yana yakıla popülerlik peşinde olsa da popüler olmayan, içekapanık birine duyulan genel talep, popüler ve dışadönük birine yönelik genel talebi geçebilir. İçekapanık insanlar oksijen gibidir, etrafta olduklarında belli bir değerleri yoktur ama ...
“Bir adam, bütün dünyadaki insanları sevmezse kendi insanlarını da sevmez.” [AAKA-519: Kemal Tahir-Bir Mülkiyet Kalesi 2009,(s.518)]
Rüzgarlar gezdiriyor onları. Kökleri yok zavallıların, bu yüzden de çok eziyet çekiyorlar. [AAKA-921: Antoine de Saint-Exupery – Küçük Prens, Mavi Bulut Yayınları – 2013,(s.62)] “İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar.” [AAKA-921: Antoine de Saint-Exupery ...
“İnsanın pişman olmadığı tek şey hatalarıdır.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s58)]
“Bir karı zuhur edivermişti. Çarşaflı bir karı. Kocaman kocaman siyah gözleri var. Dünya ve ahret hemşiremiz olsun! Siyah bayrağı çekmiş mi efendim, siyah bayrakları… Umum karı milletini de bir güzel başına toplamış… “Adalet!” diye bağırıyor, “Müsavat” diye bağırıyor. Karı feryat ...
“Gülümseyişlerimiz havada buluştu, nedense biraz utangaç asılı kaldılar bir süre. Tuhaf bir titreşim oluştu onların asılı kaldığı yerde. Yayıldı, bana ulaştığında, içim ürperdi.” (s.42) [AAKA-908: Buket Uzuner-Balık İzlerinin Sesi-Everest Yayınları-2012]
“Başka bir şey gülüvermek. Gülüverince yüzü çocuklaştı, aydınlandı sanki.” [AAKA-881: Pınar Kür-Küçük Oyuncu, Everest Yayınları-Mart 2011, (s.40)] “Hesaba uymayan tek şey, arada bir gülüvermesiydi. Gerçekten değişiyordu o anlarda çünkü, tümüyle bambaşka bir kişilik yansıyordu o gözlerden.” [AAKA-881: Pınar Kür-Küçük Oyuncu, ...
“İsimlerin yabancı memleketlere ayak uydurma sürecinde muhakkak bir şeyler eksilir; bazen bir nokta, bazen bir harf ya da vurgu.” [AAKA-821: Elif Şafak-Araf-Doğan Kitap 2010, (s12)] “Ne vakit bir yabancı bir başka yabancıyla ikisine de yabancı olan ortak bir dilde sohbet ...
“Hemen her gerçeğin kendine özgü değişmez yasaları varsa da, gerçek neredeyse her zaman inanılmaz ve gerçeğe ters gibi görünür. Öyle ki ne ölçüde gerçekse, bazen o derece gerçeğe ters izlenimi verir.” [AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.477)] “Gerçeğe ...
“Eski günlerinizde yaptığınız büyük bir hata anımsayabiliyor musunuz, düşes? diye sordu. Korkarım pek çok! Lord Henry, Öyleyse bunları yeniden yapın, diye ciddilikle yanıtladı. İnsanın gençliğini yeniden kazanabilmesi için çılgınlıklarını yinelemesi yeterlidir.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s58)] “Ne var ...





