Arkadaşım Hayati ile birlikte sabah 08:30 gibi çıktığımız koşma ile yürüme karışık spor faaliyetinde, Büyükada’nın Büyük Tur’u boyunca tanık olduğumuz olağanüstü manzaraya ilk kez bakıyormuşçasına etkilenerek bir buçuk saatin sonunda kendimize okkalı bir ödül verecek olmanın keyfiyle Sinek Kafe’ye aç bir şekilde kurulduk. Nezih bir kahvaltı ettik. Muhabbeti de cabası. Oturduğumuz masanın yanındaki bu ilginç oturma grubunu ancak doyup da kendime geldikten sonra farkedebildim. Tavalardan hem masa hem de iskemleler yapmışlar. Dikkat çekiyor mu, çekiyor. Çok ergonomik mi, tartışılır. Sempatik mi, kesinlikle! Akılda kalır mı, kaldı bile!!