Bilgi/Aile

“Biz Buddenbrook’lar dedem, dedemin babası, babam ve ben, kişilikleri ve iş durumları güven verdiği takdirde zaman zaman köylülere avans vermişizdir…” (s.496) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Buddenbrook ailesinin sofrasına oturanın karnı doyardı… “(s.21)[Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Onun karısı olunca, göreceksin Ida’cığım, onun daha hırslı olmasına ve ekonomik yönden daha ileri gitmemiz için çaba göstermesine dikkat edeceğim ve hepimizin onurlu bir yaşam düzeyine ulaşmasını sağlayacağım; Buddenbrook’lardan biriyle evlenen bir insan, böyle bir sorumluluğu da yüklenmiş olur!’’ (s.373) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“İkinci kez evlenmekle ilk evliliğimin kötü izlerini silmek ve ailemizin üzerine sürülen lekeyi temizlemek istiyorum yalnızca, ailemizin adını temize çıkarmak için bunu yapmak zorundayım. Annem böyle düşünüyor, Tom da…’’ (s.373) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

’’Ah Tom, Tanrım! Bir seçilsen… ailemizin arması Belediye Sarayı’nın büyük salonuna bir girse… sevincimden ölürdüm!” (s.449)[Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Buddenbrook’ların elleri çok yeteneklidir, bütün notaları ve tonları kolayca kavrayabilirler. Fakat bugüne kadar hiç önem vermediler buna.” (s.548) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Buddenbrook ailesinin adının saygınlığına ve onurlu geçmişine beslediği aşırı sevgi, kötü şeyler düşünmesine engel oluyordu.”(s.678)[Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Çocuklara her zaman ilgim oldu, ama mesafeli bir ilgiydi benimkisi… Çocukların özellikle anne tarafından eğitilmeleri gerektiğine her zaman inandım, babanın da onlara yol gösterme bakımından yakınlık duyması gerektiğini düşündüm.” (s.152)[Lüzumlu Adam Ishak Alaton, Mehmet Gündem, Alfa Basım Yayım Dağıtım, 2016]

“Çocuklar, malları bölüşmeyin! Birlikte, dostça yaşayın. İş, düşmanlığı sevmez.” (s.83) [Artamonovlar, Maksim Gorki, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017]

“Okudukları genellikle sıradan ve kendisinin yabacısı olmadığı şeylerdi; ama yazanların hepsi de aşırılığa kaçmadan, içgüdüsel ve bir kronik hazırlayıcısı üslubuyla kendisinden önceki bir ailenin gizli ve saygı uyandıran öyküsünü anlatarak geçmişe ve tarihe ışık tutuyordu.” (s.176) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Aile tarihiyle ilgili en küçük olayların bile saygıyla ve önemle ele alınması genç kızı çok heyecanlandırmıştı.” (s.176) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Bu zincirin halkası olarak sorumluluğu büyük biriydi, eylem ve kararlarıyla ailenin bu soyağacı kitapçığındaki hak ettiği yeri almalıydı!” (s.177) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Tony uzun süre kendisinin adına ve adının arkasındaki boş bırakılan yere baktı. Sonra birdenbire sinirli bir yüz ifadesiyle ve hışımla kaleme uzandı, yutkunarak ve dudaklarını kıpırdatarak kalemi hokkaya sapladı.” (s.177) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

 “Ah anneciğim, bunu sevgili babama usulünce bildir ki aile defterine yazsın.” (s.191) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

 ’’Bunu aile günlüğümüze yazdın mı,’’ diye sordu. ‘’Yazmadın mı yoksa? Öyleyse izin ver, bunu ben yapayım. Lütfen bana yazı masasının anahtarını ver. Tony, dört yıl önce adının arkasına eklediği o satırların altına gururla ve acele acele şunları yazdı.” (s.257)[Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Çekmeceden, Thomas’ın en yeni tarihsel olayları da kaydettiği aile defterinin bulunduğu çantayı çıkardı.” (s.323) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Gerçi Erika’nın adını Müdür’ün adıyla birlikte aile defterine sevinçten elleri titreyerek yazmıştı.” (s.486) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Frau Permaneder de yemekten sonra aile şeceresinin tutulduğu siyah deri kaplı o çok değerli dosyayı bir tören havası içinde çekmeceden çıkartıp ortaya koydu ve kutlama törenlerine bir ön hazırlık olarak şirketin kurucusu ve Hanno’nun büyük büyükbabası merhum Johann Buddenbrook’un hayatından bilinen tarihler çıkarılarak ayrıntısıyla gözden geçirildi.” (s.522) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

’’Oğlum, gündüzleri çok çalış ki geceleri rahat uyuyabilelim.’’ (s.65)[Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Patronun kardeşi olarak öteki çalışanlar arasında kuşkusuz özel bir konumum olacak… Ama herkese eşit davranarak ve disiplinli çalışmalarınla onlara örnek olman gerektiğini söylememe gerek yok sanırım? Ailenin nüfuzundan yararlanıp kendine özgürlükler tanıyarak değil. O halde çalışma saatlerine uymak ve herkese örnek olmak zorundasın, öyle değil mi?…” (s.292) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Artamonov, yirmi yıl boyunca her gün durup dinlenmeden sadece oğlunu düşündüğünden, ona bağladığı umutlarla ve ona duyduğu sevgiyle yaşadığından, İlya’dan olağanüstü bir şey beklediğinden emindi.” (s.186)[Artamonovlar, Maksim Gorki, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017]

“Bundan kısa bir süre sonra şehirde temiz baskılı ve iki imzalı bir duyuru dolaşmaya başladı: Johann Buddenbrook bu duyuruyla ilerleyen yaşı nedeniyle bütün ticari etkinliklerini bıraktığını, 1768, yılında merhum babası tarafından kurulan Johann Buddenbrook Şirketi’ni, bütün alacak ve borçlarıyla birlikte oğlu ve iş ortağı Jean Buddenbrook’a devrettiğini, onun artık şirketin tek sahibi olduğunu saygıyla bildiriyor ve kendisine gösterilen güven duygusunun oğlundan da esirgenmemesini rica ediyordu.” (s.81) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Thomas Buddenbrook’un saygınlığının nedeni daha başkaydı. Ona karşı duyulan saygı ve sevgi, yalnızca onun kendi kişiliğinden kaynaklanmıyordu, babasının ve büyükbabasının, hatta bütün atalarının saygın kişiliklerinin de bundan payı vardı; iş yaşamında ve kent işlerinde kazandığı başarıların yanı sıra, yüzyıllık geçmişi bulunan bir ailenin adını ve ününü taşıyordu. Rahat, kibar, zevkine düşkün ve son derece sempatik davranışlarının bunda önemli payı olduğunu da unutmamak gerekir. Onu özel kılan şey, eğitimli hemşerilerinin arasında bile engin bilgisiyle şaşkınlık ve hayranlık uyandırıyor olmasıydı.” (s.448) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Onun asıl istediği, Hanno’nun çekingenliğini ve pısırıklığını üstünden atması, kendisine güven duyması, kendisini herkesten üstün görmesi ve yalnızca kendi geleceğini düşünmesi, kısacası iş yaşamında geçerli olan kuralları öğrenebilmesiydi.” (s.687) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Hanno’yu her zamankinden daha da kararlı bir biçimde gelecekteki iş yaşamına alıştırmak için pratik denemelere tabi tuttu, onun ruhsal gücünü sınadı, önemli açıklamalarda bulunduktan sonra kendisinden sonra üstleneceği mesleğini benimsetmeye çalıştı ve onun miskinliğini ve karşı çıkışını gördükçe, öfkeden küplere biniyordu.” (s.711) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

’’Oğlum, düşündüğümden de erken ölebilirim. O zaman yerime senin geçmen gerekecek! Ben de çok küçük yaşlarda üstlenmiştim bu görevi… Senin şirkete olan ilgisizliğine ve isteksizliğine ne kadar üzüldüğümü bilmeni istiyorum! Bu görevi üstlenmeye hazır mısın?… Biliyorum, evet diyeceksin… ama bu yeterli bir yanıt değil, bu yeterli bir yanıt değil, gerçekten! Buna yürekten ve isteyerek hazır mısın, diye soruyorum sana… Yeterince param var, çalışmama gerek yok, diye düşünme sakın!” (s.712-713) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

“Her iki oğlumu da, benimle dostça ilişkileri olan şirketlere yerleştirebildiğim için kendimi mutlu sayıyorum. Bunun yararlı sonuçlarını yakında sen de göreceksin.” (s.192) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Ben senin yaşındayken hem Bergen’de hem de Anvers’te yanında çalıştığım tüccar patronlarıma çalışma disiplinim ve uyumlu davranışlarımla kendimi sevdirmeye çalışırdım, bunun çok yarınını gördüm, bunu sana da öğütlemek isterim. Patronun ailesiyle yakın ilişki içinde olmanın sağladığı huzur ve güven bir yana, istenmeyen herhangi bir durum ortaya çıkacak olursa patronun eşinin desteğini kazanmak çok önemlidir. İş sırasında yapılan bir yanlışlık ya da patronu memnun edememe gibi bir durumla karşılaşılınca, bu çok gerekli oluyor.” (s.193) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

’’Ne kadar da aptalmışız,’’ dedi- ama biz derken sadece kendisini kastediyordu- ‘’küçük yaşta büroda çalışmaya başlayacağımıza keşke okula gidip okusaydık!’’ (s.671) [Buddenbrooklar, Thomas Mann, Can Sanat Yayınları, 1983]

Benim Miron mühendislik okumak istiyor, varsın okusun! Yurtdışına gitmek istiyor, buyursun gitsin! Bunların hepsi evimize giren kazançtır, çıkan değil. Sınıfımız en büyük güçtür, sen de anla bunu…” (s.219) [Artamonovlar, Maksim Gorki, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017]

 

 

 

Load More Related Articles
Load More By Alper Almelek
  • Genel Kültür (Bilgi)

    BİLGİ / GİRİŞ YAZISI / İNDEKS / KAYNAKÇA

    GİRİŞ YAZISI: Bilgi çağımızın en değerli varlığı ve artık bilgiye ulaşmak hem kolay hem de zor. Arama motorlarına bir bilgi sorduğunuzda ...
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Acı

    “Çağımızın acıya karşı gösterdiği yakınlıkta son derece hastalıklı bir şeyler var.” [AAKA-939: Oscar Wilde-Dorian Gray’in Portresi-Can Yayınları-2013, (s57)]
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Acı Çekmek

    ‘’Fyodor Dostoyevski, insanın ancak acı çekerek olgunlaşacağını söyler.’’ [AAKA-518: Zülfü Livaneli-Serenad, Doğan Kitap-Mart 2011,(s.55)]
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Acımak

    “Acıma duygusu bütün insanlığın başlıca ve belki de tek yasasıdır.” [AAKA-890: Dostoyevski – Budala, Can Yayınları – 2004,(s.292)]  
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Ağlamak

    “Ah, o gözyaşları, o tatlı çöküntü ve o mutlu eriyip gidiş! Duygular dalga dalga kabardığında bir an hıçkırmak bile düşünceleri yansıtan ...
  • Genel Kültür (Bilgi)

    Bilgi/Ahlak

    “Çağdaş ahlak çağın ölçüsünü benimsemekten ibarettir. Bence herhangi bir kültürlü kişinin yaşadığı çağın ölçüsünü benimsemesi en kabasından bir ahlaksızlıktır.” [AAKA-939: Oscar ...
Load More In Genel Kültür (Bilgi)

Yanıtla

Your email address will not be published.Gerekli alanlar işaretlenmiştir. *

Check Also

Kitap Tanıtım Yazısı: Sputnik Sevgilim, Haruki Murakami

ŞU, BU’na aşık, BU, ŞU’yu arkadaşça çok çok ...

FORMÜLÜM


Alper Almelek 1971’de dünyanın en güzel şehri olarak nitelediği İstanbul’da doğmuştur. University of Southern Maine ve Sonoma State University’de Siyasal Bilimler ve Müzik eğitimi (Opera Şarkıcılığı ve Piyano) görmüştür. 1995’te yurda dönüşü ertesinde 11 yıl boyunca aile işinde çalıştıktan sonra Siegwerk Corporation’ın Türkiye Genel Müdürü...
DEVAMINI OKU

TESTLER

KİTAP İNDEKSİ

INSTAGRAM KÖŞESİ

Instagram has returned invalid data.

İŞ’TE KAHKAHA